Description of the image

Gordion Antik Kentinin Tarihi

Porsuk Çayı ve Sakarya Nehri'nin kesişim noktasında kurulmuş olan Gordion aynı zamanda doğu batı yönündeki ana ticaret rotası üzerinde yer almaktaydı

Gordion Antik Kenti
Kelime Sayacı

Gordion Antik Kenti Neresidir?

Gordion, tarihte Frigya uygarlığının başkenti olan antik kenttir. Demir çağının en önemli yerleşimlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Porsuk Çayı ve Sakarya Nehri'nin kesişim noktasında kurulmuş olan kent aynı zamanda doğu batı yönündeki ana ticaret rotası üzerinde yer almaktaydı. Günümüzde Yassıhöyük Köyü sınırları içerisinde bulunan kentin kalıntıları, Polatlı’ya 30 km, Ankara’ya ise yaklaşık 95 km mesafededir.

Sakarya Vadisi içerisinde yer alan kentin rakımı 688 metredir. Kentteki ana yerleşimin kalıntıları, yükseltisi az yassı şekildeki bir höyük üzerindedir. Kalıntıların içinde bulunduğu köyün ismi de buradan gelmektedir. Höyük yaklaşık olarak 400 x 350 metre boyutlarında ve 15 metre yüksekliğindedir.

Antik kentteki kazı çalışmaları 1950 yılında başlamıştır. Kent, Mısır ve Levant dışında 1950’den beri kesintisiz kazı yapılan birkaç alandan biri olma özelliğine sahiptir.

Gordion Antik Kentinin Tarihi

Tunç Çağında Gordion

Arkeolojik veriler Gordion'un geçmişinin Erken Tunç Çağına kadar uzandığını göstermektedir. Bu dönem kent çevresinde yer alan diğer Anadolu kentlerine benzer bir gelişme içinde olduğu görülür. Kalıntılar Erken Tunç Çağında kentin gösterişsiz bir mimariye sahip, mütevazı bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Seramik kalıntıları ise Batı Orta Anadolu seramik tarzını yansıtmaktadır. Bu da çevre illerle yakın ilişkiler kurulduğunu göstermektedir. Ancak kentte bulunan bu en eski tabakanın bir yangın ile sona erdiği bilinmektedir. Benzer bir felaketin aynı tarihlerde yakındaki Polatlı’da da meydana gelmiş olması bölgesel bir yıkım yaşandığını göstermektedir. Söz konusu yıkım sonrasında bölgede, tekerlek kullanımı ve yeni seramik tiplerinin ortaya çıkması gibi ekonomik ve kültürel değişimler bölgenin yeni bir kültür grubu tarafından işgal edildiği izlenimini vermektedir.

 

Tunç Çağı Batı Anadolu Antik Kentleri
                                                  Tunç Çağı Batı Anadolu Antik Kentleri

Orta ve Geç Tunç Çağın’a uzandığımızda, yani Milattan Önce ikinci milenyumun erken yüzyıllarına gelindiğinde, Gordion'un seramik repertuarının giderek Orta Anadolu'nun Çorum bölgesinden etkilenmeye başladığı görülür. Bu dönemde Gordion ve çevresindeki siteler, tekerlek yapımı, kırmızı astarlı ve parlatılmış "Hitit" seramiğini benimser. Bu tarzın ilk olarak Hitit başkenti Hattuşaş’ta ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Bu benimseme, Hitit ana topraklarından batıya doğru yayılan bir kültürel etki olarak yorumlanmaktadır.

Bu dönemde dikkat çeken başka bir husus ise Gordion’da bulunan Hitit tarzı eşyaların, Hattuşaş’ta bulunanlardan çok daha sade ve mütevazı oluşudur. Bununla birlikte Hattuşaş’ta "Kapadokya" seramiği gibi ya da Mezopotamya üretimi daha egzotik ve lüks eşyalar göze çarpmaktadır. Buna karşın Gordion’un yakınında yer alan Asarcık Höyük ve Polatlı’da da Gordion’dakine benzer daha sade bir materyal kültür göze çarpmaktadır. Bu durumun sebebi yöresel tercihler olabileceği gibi Batı Anadolu bölgesinin zengin doğu dünyasıyla daha zayıf bir ticaret ilişkisi içinde olduğunu gösterebilir.  Nitekim, Gordion’u da kapsayana Batı platosunun, Asur Koloni Döneminde, Orta ve Güneydoğu Anadolu'yu Asur ve Kuzey Suriye ile bağlayan uluslararası ticaret ağına doğrudan katılmadığı bilinmektedir.

Milattan önce İkinci milenyumun ortalarına doğru ise (MÖ 1500), Gordion, Boğazköy-Hattuşaş'ta bulunan Hitit Eski Krallığı'nın batı sınırında yer alıyor gibi görünmektedir. Hitit kayıtları, Ankara'nın batısındaki platonun I. Hattuşili zamanında Hitit kontrolü altında olabileceğini öne sürmektedir. Bu anlamda hem epigrafik hem de arkeolojik buluntular, Gordion bölgesi ile Boğazköy arasında Eski Hitit döneminde yakın bir ilişki olduğunu doğrulamaktadır. Ancak Gordion, bu dönemde Hitit müdahalesi veya genişlemesinden bağımsız olarak, kendi batı Anadolu kültürel kimliğini önemli ölçüde muhafaza etmeyi başarmıştır. 

Gordion’un, bu dönemde Afyon bölgesindeki Kusura ve Beycesultan gibi sitelerle paylaştığı özelliklerin Hattuşaş’ta bulunmadığı görülmektedir. Buna örnek olarak Gordion'da ulunan pithos mezarlığı gösterilebilir. Önemli bir antik batı Anadolu geleneği olan pithoslar Gordion’un kendi ruhunu koruduğunu göstermektedir.

Tunç Çağından Demir Çağına geçiş ise tüm Anadolu coğrafyası için büyük bir bilinmezliktir. Deniz Kavimleri'nin yıkıcı tahribatı Anadolu’da en şiddetli şekilde hissedilmiş ve 450 yıllık devasa Hitit imparatorluğunu tarihe karıştırmıştır. Bu tahribat neticesinde, Boğazköy MÖ 1180 civarında yakılmış ve kentteki yaşam büyük ölçüde sona ermiştir. Bu en son tarihlenebilir kayıtların olduğu dönemdir. Öyle ki, Büyükkale'de, Frig döneminden önce dört yüzyıl süren bir terkedilmişlik dönemi görünmektedir.

Frigya Döneminde Gordion

Frigya döneminde ise kent, çağının en büyük ve en güçlü kentlerinden biri konumuna gelmiştir Kent en parlak dönemini ise M.Ö. dokuzuncu ve sekizinci yüzyıllarda yaşamıştır. M.Ö. 740-696 yılları arasında hüküm süren Büyük Kral Midas'ın saltanatı sırasında kentin ünü zirveye ulaşmış ve bu süre zarfında Batı Anadolu kıyıları, Yunanistan ile birlikte Asur, Urartu, Kapadokya'daki Neo-Hitit devletleri, kuzey Levant ve kuzey Mezopotamya ile etkileşimde bulunmuştur. 

Güçlü ticaret ağı ve üretimi sayesinde zenginleşen kent döneminin en önemli şehirlerinden biri olmuştur. Ancak hem Midas'ın hem de Gordion’un başkentlik devrinin göçebe Kimmerler'in saldırısı ile sona erdiği düşünülmektedir. Bununla birlikte dönemin Asur kayıtlarında böyle bir bilgiye rastlanmamaktadır. Kimmerler ve Frigyalılardan birlikte bahseden tek Asur tabletinde, bu iki milletin Asur'a karşı ittifak halinde olduğu yazılıdır. Benzer şekilde, Gordion'daki arkeolojik verilerde Kimmer saldırısının olduğu düşünülen katmanlarda Frigya kültürel gelişiminde bir gerileme ya da kopmaya rastlanılmamıştır.

Lidya ve Pers Egemeliğinde Gordion

MÖ 7.yy’dan sonra ise zayıflayan kent diğer Frigya toprakları gibi Lidya'lıların kontrolü altına girmiştir.

M.Ö. 546 yılında ise Lidya kralı Krezus’un kuvvetleri, Büyük Kiros (Cyrus) komutasındaki Pers ordusu tarafından kesin bir şekilde mağlup edilmiştir. Bu savaş sonucunda Gordion'u da içeren Lidya devleti toprakları, "Ahameniş" olarak da adlandırılan Pers İmparatorluğu'na dahil edilmiştir. Böylece Gordion'da Pers dönemi başlamıştır...

Persler, Frigya topraklarını iki satraplık (idari eyalet) olarak bölmüşlerdir. Gordion’un bağlı olduğu birinci satraplığın merkezi Marmara Denizi yakınındaki Daskyleion idi. Diğer satraplık merkezi ise, eski Frigya topraklarının güney kısmını kapsayan Kelainai idi (modern Dinar). Erken Pers dönemi Gordion'unun boyutunun veya refahının azalmadığı tam tersine daha da geliştiği düşünülmektedir. Bu dönemde Gordion artık bir kraliyet merkezi veya bir satrap başkenti olmasa da önemli bir bölge merkezi olmalıydı. Nitekim Ahameniş döneminin erken döneminde (M.Ö. 550-400) kentte Frigya kültürünün ve Demir Çağı mimari düzeninin büyük ölçüde korunduğu ve hatrısayılır bir elit nüfusunun da varlığı dikkati çekmektedir. Gordion'daki eski höyük gömme geleneğinin bu dönemde de devamı, Demir Çağına olan sürekliliği ve bölgedeki etkili elitlerin varlığını göstermesi açısından önemlidir.

Gerileme ve çöküş…

Arkeolojik kazılar, M.Ö. 400 civarında kentte büyük bir yapı çökmesinin kanıtlarını ortaya çıkarmıştır. Söz konusu yıkımın sebebinin deprem olduğu düşünülmektedir. M.Ö. 395 civarında ise kent, Sparta kralı Agesilaos'un ordusu tarafından saldırıya uğramıştır. Bu tarihten MÖ 330 tarihine kadar ise kent gerileme içerisinde olmuş ve eski görkeminden uzaklaşmıştır. Bu döneme ait elit höyük gömme geleneğine dair bir kanıt da bulunamamıştır. Kale Tepesi'nde yapılan kazılar da Ana (Kale) Höyük'te bulunan yer alan büyük salonların çoğunun yıkıldığını ve talan edildiğini göstermektedir.

Helenistik Dönemde Gordion

Helenistik Dönemin başladığı MÖ 330’lu yıllarda ise başka bir siyasi ve askeri güç olan Büyük İskender’in Helen Devleti bölgeye hâkim olmuştur. Helenistik dönem olarak adlandırılacak çağı başlatan İskender’in, Pers ordusunun üzerine gitmeden önce büyük ihtimalle Gordion’da konakladığı ve kışı orada geçirdiği düşünülmektedir. Meşhur Gordion Düğümü'nün de bu ziyaret esnasında kesildiği rivayet edilmektedir. Ancak Büyük İskender’in ziyaret ettiği dönemde şehrin ihtişamını kaybettiği ve sadece bir kale şehri hüviyetinde olduğu düşünülmektedir.

İskender’in ziyaretini takip eden on yıllarda Gordion, ufak bir kale şehrinden Helenistik dönemin özelliklerini yansıtan büyük bir kasabaya dönüşmüştür. Ancak bu dönüşüm ve canlanma aynı zamanda Frig kültürünün de sonu olmuştur. 

Helenistik dönem ile birlikte eski Yunan medeniyeti, Yunan yarımadası dışına taşmış, farklı kültür, etnik grup ve coğrafyalarda yayılma imkânı bulmuştur. Egemen güç olarak Anadolu’ya hâkim olan Büyük İskender ve beraberinde taşıdığı Helen kültürü de Anadolu’nun eski kültürlerinin tarih sahnesinden silinmesine neden olmuştur. Frig dilinin yerini Helen dili almıştır. Yunan tanrıları dinsel hayatta yer edinmeye başlamış ve insan ve yer isimlerinde de Helen isimleri kullanılmaya başlanmıştır. Frigyalıların etnik kökenleri de muhtemelen aynı dönemde büyük göç hareketleri ile değişime uğramıştır. Helen devrinde bölgeyi etkileyen bir başka unsur da Orta Avrupa’dan Anadolu'ya gelen Kelt kökenli bir kavim olan Galatlar'dır. Paralı asker olarak bölgedeki devletlerin hizmetinde çalışan Galatların bir kısmı MÖ 3.yy’da İstanbul Boğaz’ını geçerek İç Anadolu’ya gelmiş ve Polatlı’dan Yozgat’a kadar olan geniş bir alanda hakimiyet kurmuşlardır. İstanbul’da kalanlar ise meşhur Galata semtinin temellerini atmıştır... Frigya’nın bir diğer önemli şehri Pessinus’u ele geçirip kendilerine başkent yapan Galatlar, Gordion’un ise çöküşünü hızlandırmışlardır. Nitekim MÖ 189 yılında Kelt ülkesine keşifte bulunan Romalı General Manlius Vulso, Gordion şehrinin tamamen terkedilmiş olduğunu rapor etmiştir.

Roma Gordion'u

Gordion’da daha sonraki yerleşim MS 1.yy. içerisinde Roma İmparatorluğu tarafından kurulmuştur. Yeniden kurulduğu bu dönemde, kent muhtemelen askeri faaliyetler için iskân edilmiştir. Yerleşimin o dönemdeki ismi ise Gordion yerine Vindia olarak kayıt edilmiştir. Coğrafyacı Strabo, Roma Gordion'unu çevre köylerden biraz daha büyük bir köy olarak tanımlamıştır.

Şehir ilerleyen dönemlerde de iki defa terkedilmiş (MS 175 ve MS 400 ile 13.yy ve 15.yy) ancak sonradan yeniden iskân edilmiştir. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine tanıklık eden Gordion, Osmanlı döneminde Bebi Köyü olarak kayıtlarda yer almaktadır. Bebi köyü Kurtuluş Savaşında yıkılmış ve biraz daha doğuya taşınmıştır. Yaklaşık 4500 yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan şehir günümüzde ise Yassıhöyük ismiyle yaşamaktadır.

Şehir Yerleşimi

Gordion'un ana yerleşim yeri olan Kale höyük, 450 x 300 m ölçülerinde ve yaklaşık 13,5 hektardır. Bu boyutuyla Troya'nın kale tepesinin yaklaşık dört katı büyüklüğündedir. Kale tepe olarak da bilinen Ana höyük, yaklaşık 100 hektarı aşan bir yerleşimin çekirdeğini oluşturmaktadır. Kale tepe, kuzeyden ve güneyden, her biri yaklaşık 45 hektar ölçüsünde olan konut mahalleleri ile çevrelenmekteydi. Bir diğer ifadeyle, Gordion’un parlak zamanlarındaki gerçek boyutları, Ana Höyük yerleşiminin yaklaşık 10 katı kadar büyüklüğündeydi.

Gordion Antik Kenti Yerleşim Planı
Gordion Antik Kenti yerleşimi MÖ 6.yy (Kaynak: Penn Museum)

Gordion’daki Önemli Yapılar

Ana höyük, 10 metreden daha yüksek olan bir kapı binası ve iki ana avludan oluşmaktaydı. Bu kısmın kral ve yöneticiler tarafından idare merkezi olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Her iki avlu da megaronlar bulunmaktaydı. 

Kraliyet yapılarının yanında ayrıca Teras Bina Kompleksi adı verilen bir megaron bina kümesi yer almaktaydı. Bu kısım, geniş bir avlunun her iki tarafında yer alan iki uzun sıra binalarla doluydu ve tekstil üretimi ve tahıl işlemeye adanmış bir üretim merkeziydi. Frigya tekstili çok ünlüydü ve bölge ekonomisinin temelini oluşturmaktaydı. Hemen hemen aynı bölgenin günümüzde de tekstil ve dokumacılıkta öncü konumda olması şaşırtıcı değildir.

Gordion Antik Kenti Megaron Dokumacılık Atölyesi İç Planı
Gordion Antik Kenti Megaron Yapı İç Planı

Ana höyüğün dışında kentte iki önemli höyük daha bulunmaktadır. Bunlardan daha büyük olanı Küçük Höyük olarak adlandırılır ve Ana Höyüğün 200 metre güneydoğusunda bulunur. 

Diğeri ise Kuştepe (Kuş Höyük) adını taşır ve onun 450 m kuzeyindedir. 1950'lerin sonlarında Küçük Höyük içinde yapılan kazılarda, en az 12 m yüksekliğinde bir kerpiç platform, bir Pers kuşatma höyüğü ve onu inşa etmek için gereken arabalar, halatlar ve demir araçların kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. 

Ayrıca, yüzlerce büyük ölçüde iki uçlu ok başının hala kalenin kerpiç duvarlarına saplı olduğu, bunun da çok büyük bir olasılıkla MS 540'daki Pers saldırısından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Savunma Hattı

Küçük Höyüğün Kuş Tepe ile birlikte şehrin dış savunma sisteminin önemli bir bileşeni olduğu düşünülmektedir. Yani, Küçük Höyük ve Kuştepe'ye bağlı bir dış sur duvarının Aşağı şehri tamamen sardığını söylenebilir. Kentteki savunma duvarı toplamda ise 2.86 km’ydi ve önünde yaklaşık 4 m genişliğinde bir savunma hendeği bulunmaktaydı. Duvarlar kerpiçti ve 3,50 m kalınlığında taş temeller üzerine oturtulmuştu. Duvarlar 16 ila 20 m aralıklarla da kare kulelerle tahkim edilmişti.

Gordion Antik Kenti Kent Kapısı 3d
Gordion Kent Kapısı ve Savunma Hattı

Burada şunu belirtmek gerekir ki, bölgenin jeolojisi ağırlıklı olarak siyah bazalt ile açık renkli, kireç açısından zengin tortul kayalardan oluşmaktadır. Bu iki taş tipi de ne yazık ki inşaat için uygun değildir. Bazalt şekil almıyordu ve ağırdı. Diğeri ise yağmur altında çözünmekteydi. Bu nedenle Gordion’da taş bina kalıntısı çok azdır ve savunma yapıları dahil çoğu yapı kerpiçten inşa edilmek zorunda kalınmıştır.

Boyalı Ev

Ana Höyükte, Orta Frigya dönemine ait megaron C ve Megaron G arasında yerleştirilmiş küçük, kısmen yeraltına inşa edilmiş bir yapıdır. Zemin seviyesinden yaklaşık 1 m aşağıda olan 4.50 x 3,75 m ölçülerindedir. Binanın duvarlarındaki süslemelerinde parlak renkli kiton, eski Yunanistan tarzı şallar, türban ve peçe giymiş kadınlar tasvir edilmektedir. Kadınların kolye, bilezik ve küpeleri içeren dikkat çekici mücevheratı ve çiçek ve defne taçları bulunmaktadır. Binanın ve süslemelerinin yaklaşık M.Ö. 500-490 tarihlerine ait olduğu düşünülmektedir.

Gordion Antik Kenti Boyalı Bina Duvar Resimleri
Resim: Gordion Boyalı Bina Duvar Resimleri MÖ 500-490 (Kaynak: Anatolian Studies 69)

Mozaik Bina

Mozaik Binası büyük ve işlenmiş andezit bloklarla döşeli bir avluya sahip çok odalı bir yapıydı. Odalar, nehir çakıl mozaikleriyle süslenmiş meander desenlerine sahipti. Bu kompleksin tam işlevi belirsizdir, Ateş Tapınağı olduğu düşünülmektedir.

Gordion sit alanındaki diğer en önemli yapılar ise yerleşimi çevreleyen ve çoğunluğu MÖ 9. ile 6. yüzyıl arasında inşa edilmiş olan Tümülüslerdir. Ahşap mezar odalarına sahip olan bu Tümülüslerin sayısı 120’nin üzerindedir. En büyükler, Gordion müzesinin karşısında yer alan Büyük Tümülüs’tür. Bununla birlikte Gordion’da Büyük Kral Midas’a ait bir tümülüse rastlanmamıştır.

Kaynakçalar

Yazar Kartı
Yazar Resmi

Satala

Yarı zamanlı yazar ve araştırmacı, arkeoloji alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.

Random Resim ve Yazı Gösterimi

COMMENTS

Ad

Biyografi,1,blog,2,Mitoloji,8,Yerler,1,Yunan Mitolojisi,8,
ltr
item
satala: Gordion Antik Kentinin Tarihi
Gordion Antik Kentinin Tarihi
Porsuk Çayı ve Sakarya Nehri'nin kesişim noktasında kurulmuş olan Gordion aynı zamanda doğu batı yönündeki ana ticaret rotası üzerinde yer almaktaydı
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_3LJbDy4m2zpjdjrkuixRKUqfMSubaY_Gjw2K9_Oheq8nqdHEG0_3GIlt33dXbDKY4xjryiLjpE8r8EaYIacr7wTjn_4EZhaEwgI6rhVXIAxFRGdSHhkRKjPXKI1A41DlmMq3iHd3gspYY5BjuLC53CCHv6L3Dh4BUleqTeYI14iIWadUht1cC_bWWeo/w640-h360/GordionFort-3.png
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_3LJbDy4m2zpjdjrkuixRKUqfMSubaY_Gjw2K9_Oheq8nqdHEG0_3GIlt33dXbDKY4xjryiLjpE8r8EaYIacr7wTjn_4EZhaEwgI6rhVXIAxFRGdSHhkRKjPXKI1A41DlmMq3iHd3gspYY5BjuLC53CCHv6L3Dh4BUleqTeYI14iIWadUht1cC_bWWeo/s72-w640-c-h360/GordionFort-3.png
satala
https://www.satala.org/2024/10/gordiontarihi.html
https://www.satala.org/
https://www.satala.org/
https://www.satala.org/2024/10/gordiontarihi.html
true
4413700506850799206
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts VIEW ALL Readmore Reply Cancel reply Delete By Home PAGES POSTS View All RECOMMENDED FOR YOU LABEL ARCHIVE SEARCH ALL POSTS Not found any post match with your request Back Home Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Sun Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec just now 1 minute ago $$1$$ minutes ago 1 hour ago $$1$$ hours ago Yesterday $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy Table of Content